İnsanoğlunun, suyun kaldırma kuvvetinden istifade ederek kullandığı teknelere rüzgarın enerjisini de eklemesiyle oluşan yelkenli tekneler, özellikle açık denizlere kıyısı olan ülkelerce benimsenmiş ve 19. yüzyılın başlarına kadar ulaşım veya savaş amaçlı kullanılmıştır. 19. yüzyılın ikinci yarısında denizlerde, göllerde ve akarsularda düzenlenen yat yarışlarıyla oluşan yelken sporu günümüze kadar gelişerek doğayla mücadelenin ağır bastığı bir spor dalı olmuş, Olimpiyat Oyunları arasında da yerini almıştır. Yelkenciliğin bir çok kişi tarafından bir yaz sporu olarak bilinmesiyse üzücüdür, zira yelkencilik yaz kış yapılabilen bir spordur. Bunun için gerekli olan, yeterli bilgi ve donanıma sahip olmaktır.

Ülkemizde yelken sporuna ilgi 1850 senelerinde başlamış, ancak dönemin şartlarından dolayı uzun süre aralıklar verilmiştir. 1957 senesinde kurulan Türk Yelken Federasyonu ile birlikte tekrar canlanan yelken sporunda son senelerde kazanılan dünya şampiyonluklarımız da gurur vericidir.

İstanbul Yelken Akademisi olarak hedefimiz yelkencilik sporunu Türkiye’de daha geniş kitlelere tanıtmak, her yaştan deniz severlerle buluşturup spor kültürümüzün bir parçası haline getirmektir.